REVIVAL RP Sunucu Hikayesi

Yıl 2039, Petrol tükenmiş durumda, riskten dolayı ülkeler nükleer enerjiye yönelmekten korkuyor ve Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkiler hiç olmadığı kadar gergin. Almanya’nın tüm Avrupa ülkelerini birleştirip tek bir ülke haline getirerek 4. Reich’ı kurmak istemesi çoğu Avrupa ülkesi tarafından kabul edilirken bazı ülkeler tarafından reddedilmişti. Rusya ile Türkiye Akdeniz’deki doğal gaz yasası yüzünden savaşın eşiğinde ayrıca Rusya’nın himayesi altındaki özerk Türk devletlerine tutumu bunun sebeplerinden biriydi. Tüm bu gergin durum sırasında petrolün tükenmesi ve bir çok kaynağın farklı sebeplerden dolayı kullanılamıyor olması tüm devletleri zor duruma sokuyordu. Aynı yıl Kuzey Kutbunda yeni bir enerji kaynağı keşfedildi. Plütonyum türevi olan bu maden plütonyumun aksine radyoaktif değildi. Ancak bu keşif aynı zamanda insanlığı devasa bir savaşa sürükleyecekti. Bu maddenin keşfiyle beraber Rusya Kuzey Kutbunda yüzde yüz hak iddia etmiş ve savaş gemilerini kutbun etrafına çekmişti. Bu davranış bir kaç diğer etkiyle beraber de sırayla ülkelerin Rusya’ya ve Rusya’nın müttefiklerinin diğer ülkelere savaş ilan etmesi ile yeni bir Dünya Savaşının kıvılcımı oldu. 2044 yılında savaş tüm şiddetiyle devam ederken daha önce kullanılmamış bazı teknolojiler boy göstermişti, bunlardan biri de 6. Nesil Termonükleer Bombalardı. En sonunda bu bombalar ateşlendi ve Dünya’da değiştirilemeyecek bir etki yarattı. Doğanın düzeni ve iklim tamamıyla değişmişti. Bu da yeni ve karşı konulamayacak şiddetteki bir Buzul Çağının Dünya’yı sarmasına sebep oldu. Bu yeni çağayla savaşlar durmuş ve hatta çoğu hükümet çökmüştü. İnsanlığın tek amacı hayatta kalmaktı. Hükümetler insanlarının önemli kısımlarını bu kıyamet sonrasına kadar hayatta kalıp daha sonra yeni medeniyetler kurmaları umuduyla ortaklaşa inşa ettikleri sığınaklara yerleştirdiler çünkü insanlığın kısmi yok oluşu artık kaçınılmazdı. 2050’de insanlar bu sığınaklara yerleştirildi.
Zaman içinde doğa yeryüzündeki insanlığı silip süpürdü ve sadece sığınaklardaki insanlar hayatta kaldı. Bu sığınaklarda yıllar geçtikçe yeni ırklar oluştu, yeni kültürler şekillendi ve insanlar geçmişlerini, tarihlerini ve eski kültürlerini tamamıyla unuttu. Doğa eski insanların izlerini neredeyse tamamen yeryüzünden sildi. Sonunda doğa bize karşı olan savaşını bitirip Dünya’mızı yeniden başlattıktan sonra artık bu yeni insanların yer yüzüne çıkma vaktiydi. Geçmişlerini unutan bu insanlar bu yeni Dünya’da yeni medeniyetler kurmak için hiçbir şeyden haberleri olmazcasına yoldaşlarını alıp sığınak kapılarını açtılar ve içeriye sızan, çoğunun ilk defa gördüğü gün ışığına doğru ilerlemeye başladılar.

Leave a comment